İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan bir ildir. Türkiye’nin kuzey-güney ve doğu-batı kara yolları kesişim noktasında bulunur. Günümüzde Kapadokya bölgesi olarak anılan bölgenin merkez ili halindedir. Gezi alanları genellikle bu ile bağlı yerleşim birimlerinden oluşur.
Kimi araştırmalara göre Nevşehir ve çevresindeki ilk yaşam izleri günümüzden on bil yıl öncesine uzanmaktadır. Bölgede yaşamış olduğu bilinen ilk siyasi uygarlık Hititlerdir. Hititler zamanında Nevşehir’in adı Nissa idi. MÖ 5000-4000 arasında Kapadokya’da küçük krallıklar yaşardı. Anadolu’nun gerçek yazılı tarihini anlatan en eski belgeler Asur Ticaret Kolonileri‘nden kalmış olan Kapadokya tabletleridir.
MÖ 1200 yıllarında Hititlerin bir kolu olan Tabal krallığı bölgeye hâkim oluyor. Ardından Frigyalıların öncüsü sayılan Muşkiler tarafından işgal ediliyor. MÖ 6.yüzyılda Lidyalılar bölgeye yayılıyor, ardından Persler Lidya devletini ortadan kaldırarak Kapadokya’yı ele geçiriyor. Makedonya Kralı Büyük İskender Persleri bozguna uğratıyor ve topraklar Makedonya egemenliğine giriyor. Egemenliği kabul etmeyen halk bir Pers soylusu öncülüğünde Kapadokya Krallığı’nı kuruyor. Savaşlar ve istilalarla dolu bir dönemde Kapadokya Krallığı yok ediliyor, Pontus Krallığı ve Roma Devleti Kapadokya’yı paylaşma mücadelesine giriyor ve MS 17’de topraklar Roma’ya bağlanıyor. Roma; Doğu Roma Ve Batı Roma olarak ikiye ayrılıyor. Türklerin Anadolu’ya girdiği 1071 yılına kadar Kapadokya, Doğu Roma Devleti’nin hâkimiyeti altında yaşıyor.
Türklerin hâkimiyeti ile Nevşehir’in ismi Muşkara olmuştur. Muşkara o dönemlerde Niğde’ye bağlı Ürgüp kasabasının 18 hanelik bir köyü idi. Damat İbrahim Paşa’nın Osmanlı sadrazamı olmasına kadar köyde hatırı sayılır bir gelişme olmamıştır. Damat İbrahim Paşa Muşkara’ya önemli mimari yapılar yaptırmış, beldenin imar ve iskânını tamamlamış ve Niğde Sancağına bağlı bir kaza haline getirmiştir. Adı bu dönemde Nevşehir olarak değiştirilmiştir. İdari hiyerarşi; Konya Eyaleti, Niğde Sancağı, Nevşehir kazası ve Ürgüp kazası ve bu kazaların köyleri şeklinde idi.
Nevşehir ilinin merkezinde, eski eser niteliği taşıyan çok sayıda cami ve çeşme bulunur. Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Nevşehir Kalesi ve Nevşehir Yeraltı Şehri önemli tarihi eserler arasındadır.
Damat İbrahim Paşa Külliyesi
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından, sekizinci yüzyılın ilk yarısında yaptırılmıştır. Külliye bünyesinde cami, medrese, kervansaray, sıbyan mektebi, imaret, hamam ve iki adet çeşme barındırır.
Nevşehir Kalesi
Şehrin merkezinde bulunan yüksek bir tepeye, yöresel taşlar kullanılarak inşa edilmiştir. Planı silindiriktir. Dört tarafında daire şeklinde burçlar yer alır. Savunma sistemi 46 küçük bölüm halindedir.
Nevşehir Yeraltı Şehri
Varlığı henüz 2014 yılında keşfedilmiştir. Şimdiye kadar açığa çıkmış, dünyanın en büyük yeraltı şehridir. Nevşehir kalesinin eteklerinde, tüm birimleri kayaya oyularak oluşturulmuş halde, 396 bin metrekare alanı kaplamaktadır. 100 bin metrekarelik bölümü ziyarete açılmıştır. Bir tanesinin uzunluğu 7 kilometreye ulaşan galeriler mevcuttur. Şehir 12. yüzyıla tarihlenen kilise, 6. Yüzyıla tarihlenen manastır, Selçukluları işaret eden bir cami, 4 adet bezirhane, ahır ve çeşitli yaşam alanları barındırır. Şehirde kandil yerleri, su künkleri denilen borular, tandırlar, ocaklar, başta lüle taşı olmak üzere çeşitli gereçler ile yapılmış yüzlerce pipo bulunmuştur.